RE: Kuşçubaşı Eşref Bey Kimdir?
Kuşçubaşı Eşref Bey Kimdir?
Türklerin Lawrensi olarak da bilinen hareketli yaşamı ve ilişkileri ile arkasında bıraktığı bir sürü soru işareti ile tarih sayfalarında yerini alan etkili bir kişiliktir.
O Çerkez kökenli bir Osmanlıdır.
Kendisinin doğum tarihi birçok kaynakta 1873 olarak geçmektedir ancak mezar taşında 1883 yazmaktadır.
Babası Mustafa Nuri, Sultan Abdülaziz’in saltanatı sırasında doğancı koğuşunda yer almak suretiyle Osmanlı sarayının hizmetine girmiş ve zaman içerisinde Doğancıbaşı olmuştur. Babasının bu makamına istinaden Eşref ve kardeşlerine “Kuşçubaşızâde” veya Doğancıbaşıoğlu denmiştir. Zamanla zade düşmüş Kuşçubaşı kullanılmıştır.
Hamidiye isimli mahallî devlet okulu ardından Kuleli Askerî İdadisi’ne girmiştir. Ama burayı bitiremeden babası ve abisiyle birlikte bilinmeyen bir sebeple Sultan Abdülhamit tarafından Arabistana sürgün edilir.
Arabistanda arap kabileleri ile devlete karşı çete işleri yürütür. Hicaz demir yolunu engellemek gibi bazı eylemler de bulunur.
Daha sonra affedilirler ve İzmirde büyük bir devlet mülküne yerleşirler ve Maaşa bağlanırlar.
Eşref hareketi seven birisidir ve fazla dayanamaz maiyetini de alıp dağa çıkar kendisi gibi Çerkez olan Reşitle bir olup çete işleri yapar daha sonra Reşidin küçük kardeşi Ehemde dahil olur. Eşref Reşidin yaptığı eylemleri onaylamaz ve yolları ayrılır. Eşref ve kardeşine izmirde jandarma ve polis kuvvetlerinde görev verilir.
İzmir ve Aydın İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Anadolu’da başarılı bir şekilde organize olmayı başardığı birkaç yerden biridir.
Son dönem subayların büyük bir çoğunluğu Makedonya ve Balkanlarda vazife yapmışlar ve bu, aralarındaki güçlü İslamî milliyetçilik hissiyatını canlandırmıştı. Eşref de bunlardan birisiydi.
Eşref Trablusgarp’ta Enver Paşa, Mustafa Kemal ve Nuri Conkerle birlikte İtalyanlara karşı çarpışır.
Enver Paşanın Kurdurduğu Teşkilatı Mahsusa da etkin görevler almıştır.
Osmanlının balkanları ve hatta Edirne’yi kaybetmesinin ardından Enver paşanın emriyle gönüllü birlikler oluşturup Edirne’nin geri alınmasına çok büyük katkıda bulundu. Daha sonra yine milis kuvvetleriyle Müslüman halka yapılan kıyımları önlemek adına Bulgaristan içlerine doğru akınlar gerçekleştirdiler oldukça da başarılı oldular.
Müslüman halka daha fazla yardımcı olmak ve bu yapılan akınların Osmanlı devlet tarafından gerçekleştirilmediğini büyük devletlere göstermek adına Batı Trakya Bağımsız Cumhuriyetini kurdu.
Fransızların baskıları üzerine Osmanlı Bulgaristan’la bir anlaşma imzalayarak bu küçük ama etkili cumhuriyeti sonlandırdı.
Eşref, Rum Ortodoks nüfusun Batı Anadolu’dan Çıkartılması konusunda İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni temsilen çok önemli görevler aldı.
Süveyş kanalı Harekatında yerel milisleri örgütleyip İngilizlere karşı yapılan savaşta etkin rol aldı.
Eşref, fedaî zabitan’ın en adanmışı olarak Enver Paşaya olan sadakatini yeni Türkiye Cumhuriyeti’ndeki istikbalini tehlikeye atacak derecede ciddiye almıştır.
Enver Paşanın emriyle İstanbuldan Yemene Yüklü miktarda para transferi gerçekleştirir. Bu görevi tamamlar lakin esir düşer yaralanır.
Esaretten kurtulunca Kendiside Çerkez olan Rauf Orbayın yanına gider. Rauf Bey Mustafa Kemale Eşrefin kurtulduğunu ve Kuvayi Milliyede bir komutanlığı kabul edebileceğini bildirir. Mustafa Kemal kendisini Adapazarı bölgesi Kuvayi Milli Komutanı atar. Adapazarı çerkez nüfusu fazla olan bir yerdir.
Osmanlıda bir çok patişah Çerkez kızlarla evlenmiştir dolayısla bu bölge Saray taraftarıdır. Ayrıca burada Anzavur ayaklanması daha yeni bastırılmıştır. Eşref beyden burada sukunetin sağlanması istenmiştir. Yaşanan bazı olaylar neticesinde bu görevde fazla başarılı olamayan Eşref Bey adamlarıyla Bolu bölgesine geçer bir ingiliz silah deposunu ele geçirir silahları anadoluya aktarır.
Bu sırada Çerkez Ethem büyük başarılar elde eder.
Mustafa Kemal düzenli orduya geçilmesi amacıyla Ethem Beye milislerini dağıtmasını söyler fakat Çerkez Ethem kabul etmez. Yunan tarafına geçen Çerkez ethem Eşref Beyin arkadaşıdır, ayrıca Eşref Bey Enver Paşaya halen bağlıdır.
Mustaf Kemal Eşref Beye Manisa Millet vekilliğini teklif eder Eşref Bey ben politika bilmem ben askerim diyerek red cevabı verir.
Tüm bunlar Mustafa Kemalin Eşref Bey olan güvenini sarsar. İzmir bölgesinde yunanlılar vardır Eşref beyin kendisine ait topraklarıda bu bölgededir. Topraklarını koruma altına almak maksadı ile bölge geçer bunun üstüne Ankara Eşref Beyin Yunan tarafına geçtiği haberini alır.
Bazı yanlış anlaşılmalar sonucunda, bazı kişilerin iki eski silah arkadaşın arasını bozmak istemesi, bazı şanssızlıklar vs neticesinde istenilmeyen adam ilan edilen Eşref Bey Çerkez ethem ve Reşide katılır.
Midilli adasında yunanlılarında desteğiyle çoğu çerkez olan bir çok yasa dışı kişiye askeri eğitim verir.
Eşref ’in adı 150 likler denilen ve içinde bulunanların Türkiye
Cumhuriyeti’ne girmelerinin yasaklandığı listede yer alır.
Önce Yunanistan’da, ardından da Mısır’da yaşayan Eşref, itibarının iade
edilmesi için uğraştıysa da bu hususta pek de başarı sağlayamamıştır.
Kardeşleri Selim “Hacı” Sami ve Ahmed’in görünüşe göre
Mustafa Kemal’e, suikast düzenlemeye çalışırken ölmeleri, kendisinin
Türkiye Cumhuriyeti’yle olan münasebetini daha da sıkıntılı bir hâle sokmuştur.
Affedilmek için 1936 da Mustafa Kemale yazar fakat kabul edilmez.
Ancak 1950 de yaşlı bir adam olarak ülkesine dönebilir. 1964 te vefat eder…
Müslüman milliyetçiliği uğruna çepheden çepheye geçmiş bir hayat…
Belki patişaha bağlılık…
belki Yeniyi kabullenememe…
belki Enver Paşaya bağlılığı ve yitirilmemiş umutları…
O’nun sergilediği vatanseverlik ve İslami Milliyetcilik adına yaptıkları unutulmayacaktır…