100
Points
Questions
10
Answers
9
-
Tupac Kimdir?
Tupac Amaru Shakur, 2Pac, Makaveli isimleriyle müzik dünyasının efsanesidir
O Efsane bir RAP’cidir.
Tüm zamanların en çok satan ve en çok popüler olan 100 Müzisyenden birisidir.
Yıldızın gerçek ismi Leesane Parish Crooks dir. 1971 de Harlemde doğdu. Vaftizde Tupac adını aldı.
Bu, Peru’da özgürlük için savaşan Hintli bir liderin soyundan gelen birinin ismiydi.
Ve Shakur soyadı üvey babasından aldı.
Annesı Afeni Shakur, siyahların haklarını savunan bir hareketin aktivistiydi ve sık sık taşınırdı
Tupac Shakur, ilk eğitimini Baltimore’da Sanat Okulu’nda aldı. Burada çocuk oyunculuk temellerini inceledi,
dans etmeyi öğrendi ve müzik diploması aldı.
Şiir, caz ve baleyle ilgilendi Sakur shakespeare oyunlarnda oynadı ayrıca fındık kıran balesinde oynadı.
Baltimore’da rap ile ilgilenmeye başladı
ve yavaş yavaş okuldaki en iyi rapçi oldu.
1988’de 17 yaşındaki Tupac, ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nin batısına, Tamalpais Lisesi’ne devam edeceği Marin City kasabasına taşındı.
Bu zamana kadar Shakur zaten oyunculukla ilgilenmeye başladığından, genç adam öğrenci arkadaşlarını onunla büyülemeyi başardı.
Tupac’ın yönetmenliğinde okulda bir dizi performans sahnelendi. Marin City’de genç adam, öğretmen ve şair Leila Steinberg tarafından verilen şiir kurslarına katılma fırsatı buldu.
3 yıl sonra Tupac Shakur’un yaratıcı biyografisi başladı. Müzisyen, Kaliforniyalı Digital Underground grubunun bir parçası olarak sahne almaya başladı.
Same Song adlı parça, ünlü hip-hoper’ın kariyerindeki ilk çıkış olarak adlandırılıyor.
Ertesi yıl, Tupac Shakur müzik dünyasında ilk bağımsız adımlarını attı.
Şarkıcı, solo albümü 2 Pacalypse Now ile ilk çıkışını yaptı. (bu isimde Apocalypse Now dan esinlendi)
Pek çok kompozisyonun metni, müstehcen bir dil ve yetkililere yönelik keskin eleştiriler içeriyordu.
Ancak albüm kısa sürede altın madalya kazandı.
Ve 1992’de rapçi ilk filmini yaptı. Tupac, bir gangster yaşam tarzına öncülük eden bir Harlem genci imajını aldığı “Otorite” filminde rol aldı.
Oynanan rolün, şarkıcının gelecekteki tüm yaşamı üzerinde belirleyici bir etkisi olduğunu söylüyorlar.
İddiaya göre genç o kadar alıştı ki rolünü hayata döndürdü.
Tupac filmde diğer suç çetelerinin üyelerine yönelik zulüm ve cinayetlere karışıyor.
Filmin sonunda, Bishop çatıdan düştükten sonra bir kavgada ölüyor.
Sanatçı daha sonra komedi dizisi Underworld’de rol aldı.
Shakur zaman zaman hapse girdi. Suçlu bir hayat sürdü ve bunu saklamadı. Ancak yaratıcılık, müzisyen için her zaman hayatın ana işi olarak kaldı.
Tupac Shakur’un ikinci stüdyo albümü Strictly 4 My NIGGAZ 1993 yılında piyasaya çıktı. İkinci albümü müzisyenin kariyeri için bir dönüm noktası yapan bir milyondan fazla kopya satıldı.
Popülerlik, albümün Keep Ya Head Up ve Get Around parçalarıyla yükseldi.
Rapçi sonunda bir yıldıza dönüştü. Aynı yıl Shakur, kült film Poetic Justice’de rol aldı. janet jacson ile ekranda göründü .
Basketbolcuların ve bu sporu sevenlerin ikonik olarak değerlendirdiği bir diğer film ise “Above the Ring” Shakur bir suç patronu rolünü oynadı. Film 1994 yılında gösterime girdi.
Tupac Shakur için muzaffer ve aynı zamanda zor bir dönemdi. Müzisyen yıldız yüksekliklerine ulaşmayı başardı, şarkıcı ve aktörün çalışmaları gelişimin zirvesindeydi, ancak yasadaki sorunlar onun ilerlemesine izin vermedi. 1993 yılında Shakur tecavüzle suçlandı. Mahkeme kararından önce bile genç adam, bir sonraki albüm için birkaç şarkı kaydettiği Thug Life rap grubunu organize etmeyi başardı. Grup, hayranlar tarafından Bury Me a G, Cradle to the Grave, Pour Out a Little Liquor, How Long Will They Mourn Me?
Şubat 1995’te Tupac Shakur 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ve bu yılın Mart ayında, rapçi hayranları, üçüncü albümü Me Against the World ile tanıştı ve single’ı Dear Mama, rap şarkıları listelerinde birinci sırada yer aldı. Bu şarkının klibinde Tupac’ın annesi Afeni Shakur rol aldı. İlkinden biraz sonra çıkan albümün ikinci single’ı daha az ünlü değildi – So Many Tears.
Albüm, rapçi zaten parmaklıkların arkasındayken satışa sunuldu. Yine de albüm çeşitli listelerin lideri oldu ve “platin” statüsünü aldı. Hayranlar ve müzik eleştirmenleri, diski müzisyenin tüm eserleri arasında en iyisi olarak adlandırdı. Zamanla albüm Rock and Roll Hall of Fame’de sona erdi.
Tupac Shakur bir yıl bile hapis yatmadan serbest bırakıldı. Bu, Death Row kayıt stüdyosu başkanı tarafından yapılan yaklaşık 1,5 milyon dolarlık bir taahhüt sayesinde gerçekleşti. Stüdyo başkanı Suge Knight, sanatçıya bir koşul koydu: İmzalı bir sözleşme karşılığında serbest bırakıldı. Tupac Shakur 3 yeni albüm çıkarmak zorunda.
4 ay sonra rapçi, hip-hop türünün en iyisi olarak tanınan ve 9 kez platin statüsü kazanan çift disk All Eyez On Me’yi sundu. Eşi görülmemiş bir 8,2 milyon kopya satıldı. Daha sonra birçok şarkıda Tupac Shakur hayranları, onun yakın ölümü hakkında kehanet sözleri buldu. How Do U Want It ve California Love hitleri çok popülerdi, uzun süre Billboard Hot 100’ün ilk sıralarında yer aldılar.
1996’da müzisyen ve oyuncu iki filmde rol aldı – Tim Roth ve Bullet ile Çıkmaz. Son projede, sanatçı harika bir tandem Mickey Rourke oluşturdu .
Rapçinin çıkardığı beşinci stüdyo albümünün adı The Don Killuminati: The 7 Day Theory idi. Müzik ve şarkı sözleri rekor bir kısa sürede kaydedildi – sadece üç gün içinde, diğer dördü de stüdyodaki şarkıların aranjmanını ve miksajını üstlendi. Müzisyen, albümü Makaveli takma adıyla çıkarttı.
Çalışmalarına ilgi duymaya başladığı filozof Niccolo Machiavelli’nin hayatının son yıllarında dünya görüşü üzerinde büyük etkisi oldu.
Albüm daha sonra MTV’nin “Tüm Zamanların En Büyük Hip Hop Albümleri” listesine dahil edildi. Tupac’ın çektiği son video, Hit Em Up şarkısının videosuydu.
Tupac, yaşamının son yıllarını iki yaka arasında bir savaşa bulaşmış ve bu durum siyahi hip-hop sanatçıları ile farklı grupları destekleyen prodüksiyon merkezleri arasında kan davasına yol açmıştır.
Oyuncu Keisha Morris ile genç adam hapishaneden birkaç ay önce tanıştı ve Rapçi, hapis cezasını çekerken 1995 yılında evlendi. Ancak çift, aynı yıl dostane ilişkileri sürdürmeyi başararak ayrıldı.
Rapçinin yıldızı Eylül 1996’da soldu.
Tupac Shakur Mike Tyson’ı desteklemek için Las Vegas’a geldi . Plak şirketi Suge Knight’ın şirketine siyah bir BMW arabayla geldi harika bir ruh hali içinde Knight ile birlikte gece kulüplerinden birine gitti. Ama yolda araba silahlı saldırıya uğradı. Knight şarapnel yaraları aldı ve Tupac 5 kurşunla vuruldu.
Ameliyattan sonra hastanede sanatçının kendine geldi ve hatta birkaç kez ayağa kalkmaya çalıştı ama Tupac’ın vücudu çok kan kaybına dayanamadı. Şarkıcı komaya girdi, solunum cihazına bağlandı. Shakur’un ölümü 13 Eylül’de oldu. Şarkıcı bilinci yerine gelmeden öldü. Müzisyenin cesedi yakıldı. İddialar çinayetin faillerinin Doğu Yakası grubunun temsilcileri olduğu yönündeydi.
Albümleri:
1991 — 2 Pacalypse Now
1993 — Strictly 4 My N.I.G.G.A.Z.
1995 — Me Against the World
1996 — All Eyez on Me
1996 — The Don Killuminati: The 7 Day Theory
Filmleri:
1991 – “Some Trouble”
1992 – “Authority”
1993 – “Another World”
1993 – “Poetic Justice”
1993 – “In bright colors”
1994 – “Above the Ring”
1996 – Bullet
1997 – Dead End
2003 – “Tupac: Resurrection”
Bir RAP efsanesi geçti bu dünyadan dünyaya doyamadan…
- 837 views
- 1 answers
- 0 votes
-
ince memed toroslar’dan gürledi
buhurcular kulak verip dinledi
onyedi kurşunu yedi ölmedidayan ince memed dayan
n’idelim gardaş n’idelim oy
tut elimden ince memed
gidelim dağlar gidelim oykıratın boynunda püsküllü koza
kanlarım damladı çimene toza
kurtulursam eğer sorarım sizebuhurcular bölük bölük geldiler
atlarımı delik delik deldiler
duvarın dibinde resmim aldılarak kağıt üstünde
tanıyın beni gardaş n’idelim oy
dayan ince memed dayan
n’idelim gardaş n’idelim oy
tut elimden ince memed
gidelim dağlar gidelim oy…Çukurovanın bağrından çıkan Anadoluyu saran ardından tüm dünyayı kucaklayan bir efsanedir İnce Memed Yaşar Kemalin kaleminden damlayan…
Yoksuldur Anadolu, yorgundur Anadolu, birinci dünya savaşının ardından. Varını yoğunu canlarını yitirmiştir Anadolu, özgürlük uğruna…
Yine gerekse yine verir canlarını hiç çekinmeden…
Yeni Türkiye Cumhuriyeti her alanda kalkınma hamleleriyle yenileşme modernleşme hamleleriyle yeni ufuklar açmaktadır…
Atatürk, 1929 yılında TBMM’yi açış konuşmasında toprak reformundan şöyle bahseder:
“Çiftçiye arazi vermek de hükümetin devamlı takip etmesi lazım gelen bir keyfiyettir. Çalışan Türk köylüsünün işleyebileceği kadar toprak temin etmek, memleketin üretimini zenginleştirecek başlıca çarelerdendir.”
Bu iyi niyetli çoğunluğu ön planda tutan çabalar hep birilerini rahatsız etmiştir…
Bin yıllık gelenek vardır köylünün Ağanın malı olduğu…
Bin yıllık gelenek vardır Ağanın Ağa, marabanın maraba olduğu…
Bu bozuk düzene karşı duran bir yumruktur Değirmenoluk köyünden İnce Memed…
Bu bozuk düzene karşı bir duruştur Sefil İbrahim ve Döne’nin tek oğlu İnce Memed…
Ve Aşıktır İnce Memed Hatçesine…
çakmağı yandıran kavdır
demiri dövdüren tavdır
dayan ince memed
şimdi direnecek çağdırAbdi ağa Hatçeyi yeğenine almak istemektedir, bunun üzerine İnce Memed Hatçeyi alır dağa kaçırmak ister Abdi yeğeniyle peşlerine düşer çatışırlar yeğen ölür İnce Memed kaçmak zorunda kalır. Hatçe tutuklanır…
İnce Memed dağa çıkar eşkiyaya katılır.
Bu başarısız girişim köylüyü Ağaya yanaştırır İnce Memede karşı dururlar.
Güçlünün yanındadır köylü…
Abdi Ağa, Değirmenoluk’un da dâhil olduğu 5 köyün ağasıdır, zulmü ve baskısı ile köylüyü yıldırmıştır. Ağadan habersiz kuş uçmaz bu köylerde. Ona karşı çıkmak ne mümkün…
“Adam olmuş da… Adam olmuş da dağın İnce Memedi. Sefil İbrahimin oğlu. Adam olmuş da Abdi Ağamızın tarlasını dağıtıyor. Boyuna bak boyuna şunun. Gören yedi yaşında çocuk sanır. Sümsük! Tüfeği bile götüremiyor. Eşkıya olmuş da… Eşkıya olmuş da köy yakıyor. Babasının malı gibi bizim Ağamızın tarlasını, öküzlerini dağıtıveriyor.”
…
İnce Memed eşkiya Deli Durduya katılır. Deli Durdu, para için rahatça kan döken bir adamdır. Yol keser, soyduğu kimseleri donsuz bırakır. İnce Memed bu hareketleri beğenmez. Yanına birkaç arkadaşını da alarak çeteden ayrılır.
Onun ki soylu eşkıyalıktır İlkelidir, erdemlidir. Zenginden alıp fakire vermektedir…
“Düşünceler kafasına akın ediyordu. Düşünüyordu artık, dünya kafasında büyümüştü. Dünyanın genişliğini düşünüyordu. Değirmenoluk köyü bir nokta gibi kalmıştı gözünde. O kocaman Abdi Ağa, karınca gibi kalmıştı gözünde. Belki de ilk olarak doğru dürüst düşünüyordu. Aşk ile şevk ile düşünüyordu. Kin duyuyordu artık. Kendi gözünde kendisi büyümüştü. Kendini de insan saymaya başladı. Yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken söylendi. “Abdi Ağa da insan, biz de…”
İnsanların eşit olduğu bir dünya adaletin herkese eşit mesafede olduğu bir dünyaydı istedikleri…
“Bu topraklar herkesindir…Toprağı o gavur yaratmadı. Beş köy köle ona çalışır. Çukurovada ağa da yok, bir şey de yok. (…) Konuşup tarlaları dağıtacağım. Kölelikten, kulluktan kurtulacaklar. Herkesin ektiği herkesin. Ellerin öküzler de kendilerinin olacak…”
İnce Memed, köylü tarafından çok sevilir, övgüler, methiyeler, efsanevi güçler atfedilir. Artık İnce Memed, köylünün umududur. ..
…
İnce Memed, Cumhuriyet ile birlikte gelen fakat, toplumun tamamına sirayet etmeyen toprak reformunu kendi eliyle gerçekleştirmeye çalışır. Karşısında kimi zaman halkı, kimi zaman ağaları, kimi zaman da devletin kendisini bulmasına rağmen bu duruşundan ödün vermemiştir…
Genç Türkiye Cumhuriyeti, 1923-1938 yılları arasında 246.431 aileye toplam 9.983.750 dekar toprak dağıtmıştır. 1940-1944 yılları arasında ise 619 köyde 53.000 aileye 875.000 dekar toprak verilmiştir. Vakıflar İdaresi tarafından satılan topraklar ise Ziraat Bankası tarafından satın alınıp çiftçilere dağıtılmıştır. 1944 tarihine kadar Cumhuriyet döneminde dağıtılan arazinin genel toplamı 11-12 milyon dekara ulaşmaktadır. Atatürk hayattayken dağıtılan toprak miktarı bu dönemde (1944’e kadar) dağıtılan toprakların %91’i gibi çok büyük bir kısmını oluşturmuştur.
Atatürk’ün ve genç Cumhuriyet’in bütün iyi niyetli çabalarına karşın aralıksız devam eden karşı devrimci ve emperyalist destekli “feodal isyanlar” ve Atatürk’ün zamansız ölümü, toprak reformunun yarım kalmasına neden olmuştur.
“Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. […] Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.” der Yaşar Kemal…halk için var olduğunu, her zaman halkın yanında olduğunu tüm eserlerinde göstermiştir.
…
Kraldan Kralcılar Abdi Ağalar hep oldu olacak…
Küçük çıkarları için çoğunluğu satanlar hep olacak…
Ve onlara karşı duran İnce Memedlerde hep olacak…
Kalemine Sağlık Yaşar Kemal Büyük Usta…
Okumayı Sevmeyen Bir Ülkede Yazar Olmak Ne Zor Be Usta…
Okuna Okutula…
Sevilesi bir yazar Yaşar Kemal…
Okunası bir yazar Yaşar Kemal…
Peki Ya Sen Ne Yapıyorsun…
- 16026 views
- 1 answers
- 0 votes
-
İ.Ö. 44 yılında Dostluk üzerine yazdığı küçük kitabını okuduğumda öyle çok ta küçük olmadığını anlamam pek zor olmadı.
“Ey yüksek bilgelik! Dostluğu yaşamdan kaldırmak isteyenler, güneşi dünyadan ayıranlara benzerler; ölmez tanrılar insanlara dostluktan daha iyi, daha tatlı bir şey vermedi.”
“Çünkü dostlukta hoş olan, elde edilecek yarardan çok, dost sevgisidir, dosttan gelen bir şeydir; ancak sevgiyle birlikte olursa zevklidir.”
“Dostluk, ancak iyi insanlar arasında gerçekleşebilir İyilik, dostluğun en gerekli
niteliğidir. İyi olmayan insanlar dost olamazlar. Bilgelik kıskançlık dolu, karanlık bir
sözdür. İyi sayılmak için doğruluk, dürüstlük, hakseverlik ve cömertlik yolunu tutmak
yeter. Katıksız iyilik, erdemli kişide bulunur. Çünkü dostluğu hem doğuran, hem
sürdüren erdemdir.”
“Dostluk sürekliliği gerektirir. Süreklilik niteliği bulunmayan yerde, dostluğun sözü
edilemez. Gerçek dostluklar ölümsüzdür. ”
” Dostumuza karşı, kendimize beslediğimiz duyguların aynını beslemek düşüncesi: Bu
düşünce, doğru bir düşünce değildir. Çünkü kendimiz için yapamayacağımız nice işler
vardır ki, dostlarımız uğrunda pekâlâ yapabiliriz. Örneğin, kendimiz için yalvarmak
şerefsizlik olduğu halde, dostumuz için yalvarmak ne büyük bir şereftir.” (Sözün bittiği yer bre dostum…)
Marcus Tullius Cicero, Romalı siyaset adamı ve hatip (M.ö. 106-43). Roma’nın soylu ailelerinden birinin oğlu olan Cicero, avukat olarak Roma’da büyük bir ün yaptı.
Hayatı boyunca tüm konuşmalarında ritmik düzen, yumuşak ve dengeli cümle yapısı, kelime ve deyimlerdeki özenli tercih kendini gösterir. Mahkeme salonlarında ve Roma senatosundaki özgürlük ve eşitlikten yana parlak konuşmalarıyla ünlendi.
Roma’nın siyasal tarihinde Konsül sıfatıyla büyük bir rol oynayan Cicero cumhuriyeti yürekten savunmuştur.
Catilinaria adıyla bilinen ateşli söylevleriyle, kendisini devirmek isteyen suikastçı Catilina’nın ölüme mahkûm edilmesini sağlamıştır.
Cesar’ın ölümünden sonra Caesar’ın evlatlığı Octavianus’a karşı Marcus Antonius’u destekledi. Octavianus, Antonius ve M. Aemilius Lepidus’un triumvirliği (üçler meclisi) Cicero’nun öldürülmesi kararını aldı ve ünlü Romalı 7 Aralık’ta Formiae’da öldürüldü.
Cicero dönemi, Latin edebiyatının M.Ö. 70’ten M.Ö. 43’e kadar süren ilk parlak dönemidir. Cicero, Latincenin edebi bir dil olmasını sağladı.
Geniş edebiyat bilgisi, sağlam felsefe temeli, hukuk uzmanlığı, tarih kültürü, rakibini köşeye sıkıştırma ve jüriyi kahkahalarla güldürme yeteneği, tekil durumlara uygulanabilen genel ilkeler ortaya atma becerisi, hiddet ve acıma duygularını kışkırtma gücü, zekâsını her an can alıcı noktaya yöneltme ustalığı… işte CİCERO
Gerçek bir Düşünür olan CİCERO nun 58 tane söylevi günümüze ulaşabilmiştir.
Okunası sevilesi bir düşünür…
Okuna okutula…
sevile…
- 0 views
- 151 answers
- 0 votes
-
Alp Er Tunga öldü mü?
Isız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.
Ödlek yırag közetti.
Oğrun tuzağ uzattı.
Begler begin azıttı.
Kaçsa kah kurtulur?
Begler atın urgurup.
Kadgu anı turgurup.
Mengzi yüzi sargarup.
Korkum angar türtülür.
Uluşıp eren börleyü.
Yırtıp yaka urlayu.
Sıkrıp üni yırlayu.
Sığtap közi örtülür.
Könglüm için ötedi.
Yitmiş yaşıg kartadı.
Kiçmiş ödig irtedi.
Tün kün kiçip irtelür.
dizeleriyle aklımızda kalan M.Ö 7.yy yaşamış bir İskit (Saka) Hükümdarı olan Alp Er Tunga Tüm yaşamını savaşarak gecirmiştir.
Alp Er Tunga Orta Asya’daki bütün Türk boylarını birleştirerek hâkimiyeti altına almış daha sonra kafkasları aşarak Anadolu, Suriye ve Mısır’ı fethetmiş ve Saka Devletini kurmuştur.
İranlılarla yaptığı savaştan bahseden Alp Er Tunga destanını okurken başım döndü; bir İranlılar kazanıyor bir Alp Er Tunga, bir İranlılar kazanıyor bir Alp Er Tunga, bir İranlılar kazanıyor bir Alp Er Tunga… sonunda bir hile ile kendisini öldürüyorlar…
Şeyhnamenin yazarı Firdevsi’ye göre eski Turan ülkesinin en büyük hükümdarı olan Alp Er Tunga’ya İranlılar Afrasiyab derler.
Yusuf Has Hacip’in 1069 yılında yazdığı Kutadgu Bilig isimli eserinde dünyadaki hükümdarlar arasında en adaletli olanların Türk hükümdarları olduğu ve onların içinde de en meshur olanın Alp Er Tunga olduğu belirtilir.
Orhun Yazıtlarında “Dokuz Oğuzlar” arasında “Er Tunga” adına yapılan “yuğ” merasiminden söz edilmektedir.
Türkler bu yüce Hükümdarın ardından yıllarca “Alp Er Tunga öldü mü, kötü dünya kaldı mı, zaman öcünü aldı mı, şimdi yürek parçalanır” diye ağlamıştır.
Türk kültür tarihine yön veren kahramanlardan birisi olan Alp Er Tunga zamanın ve mekânın sınırlarını asarak yüzyıllar boyunca Türk boylarının ortak kahramanlık simgesi olmustur.
Alp Er Tuunga derler bir Kağan vardı
Ona yeryüzü dar gök yüzü dardı
Tuğ yapmıştı gökyüzüne güneşi
Bilgelikte dahi yoktu bir eşi
Gök-Türk Uygur Karluk ve Karahanlı
Daha nice Türkler adları şanlı
Onu özlerine Ata saydılar
Utkusunu dört bucağa yaydılar
…
Uçmağa varınca ol Ulu Kağan
Yıkıldı üstlerine ol Ulu Kağan
Anca kanlı yaş döküp yoğladılar
Çığrışıp ağladılar…ağladılar…
Ey Türk Geçmişine Sahip Çık Senden Koparmalarına İzin Verme…
- 14785 views
- 2 answers
- 0 votes
-
Alp Er Tunga öldü mü?
Isız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.
Ödlek yırag közetti.
Oğrun tuzağ uzattı.
Begler begin azıttı.
Kaçsa kah kurtulur?
Begler atın urgurup.
Kadgu anı turgurup.
Mengzi yüzi sargarup.
Korkum angar türtülür.
Uluşıp eren börleyü.
Yırtıp yaka urlayu.
Sıkrıp üni yırlayu.
Sığtap közi örtülür.
Könglüm için ötedi.
Yitmiş yaşıg kartadı.
Kiçmiş ödig irtedi.
Tün kün kiçip irtelür.
dizeleriyle aklımızda kalan M.Ö 7.yy yaşamış bir İskit (Saka) Hükümdarı olan Alp Er Tunga Tüm yaşamını savaşarak gecirmiştir.
Alp Er Tunga Orta Asya’daki bütün Türk boylarını birleştirerek hâkimiyeti altına almış daha sonra kafkasları aşarak Anadolu, Suriye ve Mısır’ı fethetmiş ve Saka Devletini kurmuştur.
İranlılarla yaptığı savaştan bahseden Alp Er Tunga destanını okurken başım döndü; bir İranlılar kazanıyor bir Alp Er Tunga, bir İranlılar kazanıyor bir Alp Er Tunga, bir İranlılar kazanıyor bir Alp Er Tunga… sonunda bir hile ile kendisini öldürüyorlar…
Şeyhnamenin yazarı Firdevsi’ye göre eski Turan ülkesinin en büyük hükümdarı olan Alp Er Tunga’ya İranlılar Afrasiyab derler.
Yusuf Has Hacip’in 1069 yılında yazdığı Kutadgu Bilig isimli eserinde dünyadaki hükümdarlar arasında en adaletli olanların Türk hükümdarları olduğu ve onların içinde de en meshur olanın Alp Er Tunga olduğu belirtilir.
Orhun Yazıtlarında “Dokuz Oğuzlar” arasında “Er Tunga” adına yapılan “yuğ” merasiminden söz edilmektedir.
Türkler bu yüce Hükümdarın ardından yıllarca “Alp Er Tunga öldü mü, kötü dünya kaldı mı, zaman öcünü aldı mı, şimdi yürek parçalanır” diye ağlamıştır.
Türk kültür tarihine yön veren kahramanlardan birisi olan Alp Er Tunga zamanın ve mekânın sınırlarını asarak yüzyıllar boyunca Türk boylarının ortak kahramanlık simgesi olmustur.
Alp Er Tuunga derler bir Kağan vardı
Ona yeryüzü dar gök yüzü dardı
Tuğ yapmıştı gökyüzüne güneşi
Bilgelikte dahi yoktu bir eşi
Gök-Türk Uygur Karluk ve Karahanlı
Daha nice Türkler adları şanlı
Onu özlerine Ata saydılar
Utkusunu dört bucağa yaydılar
…
Uçmağa varınca ol Ulu Kağan
Yıkıldı üstlerine ol Ulu Kağan
Anca kanlı yaş döküp yoğladılar
Çığrışıp ağladılar…ağladılar…
Ey Türk Geçmişine Sahip Çık Senden Koparmalarına İzin Verme…
- 0 views
- 0 answers
- 0 votes
-
Sabahattin Ali’nin 1943 yılında yayınladığı benimse geçen sene okuduğum kitabın adıdır. Çok naif bir kişiliği ola Raif beyin, Almanya’da iş saatleri dışında gezdiği bir sergide gördüğü bir portreyi Andrea Del Sarto tarafından yapılmış ” Madonna delle Arpie ” isimli tablodaki Madonna’nın portresine benzetip, ona hayran olmasının hikayesidir. Oysa o portreyi yapan sanatçı Maria Puder’dir self portresini yapmıştır. Ve portreyi hayran hayran izlerken ona yakalanır. Birbirlerine aşık olurlar birlikte çok güzel zaman geçirirler. Raif bey babasını kaybetmesi sonucu memlekete dönmeye karar verir …
Hüsranla biten bir Aşk hikayesi usta yazarın kaleminden damlıyor…
Aşkı hüzünle yoğuran yazar edebiyat tarihimize bir şaheser kazandırıyor.
Kürk Mantolu Madonna okunası bir roman Sabahattin Ali sevilesi bir yazardır.
- 6103 views
- 1 answers
- 0 votes
-
Hocam ayrıca Çorumun Tarihi yerleri vardır ki Ölmeden önce kesinlikle görülmesi gerekir.
Alacahöyük, Hattusaş, Yazılıkaya, mutlaka görülmelidir.
Bazıları saat kulesinide yazar bu listeye ancak saat kulesi denince benim aklıma ilk İzmir gelir…
- 3523 views
- 4 answers
- 0 votes
-
Bugüne kadar 12 Cumhurbaşkanı aslen ve 5 tane de vekaleten Cumhurbaşkanı olmuştur.
Aslen Cumhurbaşkanı olanlar:
- Mustafa Kemal Atatürk ( 15 Yıl 12 gün Görev Yapmıştır. Oybirliğiyle secilmiştir. )
- İsmet İnönü ( 11 Yıl 6 Ay ve 11 Gün Görev yapmıştır.)
- Celal Bayar ( 10 Yıl ve 5 Gün Görevyapmıştır.)
- Cemal Gürsel ( 5 Yıl Ay 5 Gün Görev Yapmıştır. )
- Cevdet Sunay ( Tam 7 Yıl Görev Yapmıştı.r)
- Fahri Korutürk ( Tam 7 Yıl Görev Yapmıştır.)
- Kenan Evren ( 9 Yıl 1 Ay 28 Gün Görev Yapmıştır.)
- Turgut Özal ( 3 Yıl 5 Ay 8 Gün Görev Yapmıştır.)
- Süleyman Demirel ( Tam 7 Yıl Görev Yapmıştır.)
- Ahmet Necdet Sezer ( 7 Yıl 3 Ay 12 Gün Görev Yapmıştır.)
- Abdullah Gül (Tam 7 Yıl Görev Yapmıştır.)
- Recep Tayyip Erdoğan ( 28 Ağustos 2014 te Seçildi Halen Görevdedir.)
Vekaleten Cumhurbaşkanı olanlar:
- Mustafa Abdulhalik Renda
- İbrahim Şevki Atasagun
- Tekin Arıburun
- İhsan Sabri Çağlayangil
- Hüsamettin Cindoruk
- 1889 views
- 1 answers
- 0 votes
-
- Yönetimin Bozulması
- Ordunun Bozulması
- Eğitimin Bozulması
- Maliyenin Bozulması
- Toplumsal İstikrarın Bozulması
Bu beş madde birbirine çok bağlıdır; Dirlik sisteminin bozulması Tımar sisteminin bozulmasına ve ordunun bozulmasına sebep olurken, vergi toplamada ki usulusüzlükler maliyenin ve toplumsal istikrarın bozulmasına sebep olur. Yönetimin bozulmasının en önemli nedeni ise yönetime kadınların bulaşmasıdır. Çocuk yaşta padişah olan deneyimsiz şehzadeler Annelerinin parmağında oyuncak olurken Yeniçeri askerleri ise Padişah değişimlerinde aldıkları Cülus bahşişini tekrar tekrar almak için başa geçen padişahları indirmeye çalışırlar…
- 1927 views
- 2 answers
- 0 votes